Sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getirip, çözüm önerilerimizi sunarken, her zaman yapıcı davranmayı ilke edinmiş olan sendikamız, bakanlığın ve devletin de itibarını gözeterek, hak bildiklerini hakkaniyet ölçüsünde, diyalog yoluyla, yapıcı bir üslupla sunmaktan geri durmamıştır. Yine aynı yolla, son yıllarda artarak devam eden bir sorunu daha bakanlığımız, sağlık çalışanları ve kamuoyuna duyurmayı elzem görmekteyiz. Tüm sağlık çalışanlarının bilgisi dahilinde olan bu sorun, kurumlardaki müdür, müdür yardımcısı veya yöneticilerin aynı zamanda sendika yöneticisi ya da temsilcisi olmasından dolayı, yöneticisi olduğu sendikaya üyelik yönünde personele psikolojik baskı ve hatta mobbinge varan uygulamalar yapabilmektedirler. Müdür, müdür yardımcısı, ve hatta üst düzey görevler alan sendikacılar, makamdan aldıkları güçle, çalışanlarına üyelik baskısı yaparak suç işlemektedirler. Ya da sendika temsilcisi olan ve idari hizmetlerde çalışan bir memur, zaten görevi olan bir işi yapmak için personelin önüne üyelik formunu koyabilmektedir. Bu örnekler defalarca karşılaştığımız herkesin de malumu olan uygulamalardır. Bu baskılara boyun eğmeyen memurların da türlü sıkıntılar çektiği de herkesçe malumdur. İlgili yasalarda açıkça suç olan, hatta hapis cezası gerektiren bu eylemler pervasızca, devam ettirilmekte, daha kötüsü bu davranışlar sadece münferit olmayıp, oldukça yaygın olarak uygulanmaya devam edilmektedir. Aynı pozisyonda çalışan memurun birbirine üyelik baskısı yapması ile bir amirin üyelik çağrısı aynı değildir. Amirin sözü emir niteliğindedir. Bu hususla ilgili bize ulaşan yüzlerce örnek olduğu gibi, zaten kimsenin inkar etmeye dermanı olmayan bir husustur. Çünkü herkesçe malum olan bir konudur. Yaklaşan mayıs ayı öncesinde, baskılar genişlemekte ve büyümektedir. Bu suç unsuru eylemlerin durdurulması, yargının gereksiz meşgul edilmemesi çalışanların huzuru ve en önemlisi haksızlığın önlenmesi için, bakanlığın bir genelgeyle konuya müdahalesi etkili olacaktır. Fakat bu sorunu kökten çözmek için, bütün idari görevlerde olan memurların, sendikalarla üyelik dışında, hiç bir temsil yetkisinin olmaması, olanların da bu görevlerinden birini bırakmasını düzenleyen bir kanun yapılması gerekmektedir. Dilsiz şeytan gibi susmak, görmezden gelmek, suça ortak olmak yerine, bu konuyu dile getirerek, bakanlığın ve bütün tarafların konuya ilgisini çekmek istiyoruz. Eksen Sağlık-Bir-Sen olarak, her zaman olduğu gibi, bundan sonra da, sağlık çalışanlarının örgütlenme hakları başta olmak üzere, tüm haklarına sahip çıkacak, mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte sendikacılığı, baskı, tehdit ve çıkar aracı olarak kullananlara, yükselme ve makama giden yol sananlara, adam kayırma ve torpil unsuru sayanlara da, ne meydan ne de pabuç bırakmayacağımızın bilinmesini ister, kamuoyuna saygıyla duyururuz. Arif Yaşar Genel Başkan
Sağlık çalışanlarının sorunlarını dile getirip, çözüm önerilerimizi sunarken, her zaman yapıcı davranmayı ilke edinmiş olan sendikamız, bakanlığın ve devletin de itibarını gözeterek, hak bildiklerini hakkaniyet ölçüsünde, diyalog yoluyla, yapıcı bir üslupla sunmaktan geri durmamıştır.
Yine aynı yolla, son yıllarda artarak devam eden bir sorunu daha bakanlığımız, sağlık çalışanları ve kamuoyuna duyurmayı elzem görmekteyiz.
Tüm sağlık çalışanlarının bilgisi dahilinde olan bu sorun, kurumlardaki müdür, müdür yardımcısı veya yöneticilerin aynı zamanda sendika yöneticisi ya da temsilcisi olmasından dolayı, yöneticisi olduğu sendikaya üyelik yönünde personele psikolojik baskı ve hatta mobbinge varan uygulamalar yapabilmektedirler.
Müdür, müdür yardımcısı, ve hatta üst düzey görevler alan sendikacılar, makamdan aldıkları güçle, çalışanlarına üyelik baskısı yaparak suç işlemektedirler. Ya da sendika temsilcisi olan ve idari hizmetlerde çalışan bir memur, zaten görevi olan bir işi yapmak için personelin önüne üyelik formunu koyabilmektedir. Bu örnekler defalarca karşılaştığımız herkesin de malumu olan uygulamalardır. Bu baskılara boyun eğmeyen memurların da türlü sıkıntılar çektiği de herkesçe malumdur. İlgili yasalarda açıkça suç olan, hatta hapis cezası gerektiren bu eylemler pervasızca, devam ettirilmekte, daha kötüsü bu davranışlar sadece münferit olmayıp, oldukça yaygın olarak uygulanmaya devam edilmektedir. Aynı pozisyonda çalışan memurun birbirine üyelik baskısı yapması ile bir amirin üyelik çağrısı aynı değildir. Amirin sözü emir niteliğindedir. Bu hususla ilgili bize ulaşan yüzlerce örnek olduğu gibi, zaten kimsenin inkar etmeye dermanı olmayan bir husustur. Çünkü herkesçe malum olan bir konudur.
Yaklaşan mayıs ayı öncesinde, baskılar genişlemekte ve büyümektedir. Bu suç unsuru eylemlerin durdurulması, yargının gereksiz meşgul edilmemesi çalışanların huzuru ve en önemlisi haksızlığın önlenmesi için, bakanlığın bir genelgeyle konuya müdahalesi etkili olacaktır. Fakat bu sorunu kökten çözmek için, bütün idari görevlerde olan memurların, sendikalarla üyelik dışında, hiç bir temsil yetkisinin olmaması, olanların da bu görevlerinden birini bırakmasını düzenleyen bir kanun yapılması gerekmektedir.
Dilsiz şeytan gibi susmak, görmezden gelmek, suça ortak olmak yerine, bu konuyu dile getirerek, bakanlığın ve bütün tarafların konuya ilgisini çekmek istiyoruz.
Eksen Sağlık-Bir-Sen olarak, her zaman olduğu gibi, bundan sonra da, sağlık çalışanlarının örgütlenme hakları başta olmak üzere, tüm haklarına sahip çıkacak, mazlumun yanında, zalimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte sendikacılığı, baskı, tehdit ve çıkar aracı olarak kullananlara, yükselme ve makama giden yol sananlara, adam kayırma ve torpil unsuru sayanlara da, ne meydan ne de pabuç bırakmayacağımızın bilinmesini ister, kamuoyuna saygıyla duyururuz.
Arif Yaşar Genel Başkan
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 91343
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.