ÜNİVERSİTE HASTANELERİNDE ÇALIŞMAK NE KADAR SAĞLIKLI?

           Üniversite hastaneleri çeşitli özellikleri nedeniyle sağlık sektörünün en önemli ayaklarından birisi durumunda. Ancak bu hastanelerde öz veriyle görev yapan sağlık personelinin bir takım sorunları olduğu da aşikȃr. Bu yazımızda genel hatlarıyla bu sorunlara değinmeye çalışacağız.

Ülkemiz sağlık sistemi içerisinde yer alan sağlık kuruluşlarından biri de üniversite hastaneleridir. Üniversite hastaneleri, en ileri düzeyde sağlık hizmeti sunan sağlık kuruluşlarıdır. Öte yandan eğitim ve araştırma yapma fonksiyonları nedeniyle geleceğin hekim ve uzman hekimlerine uygulama merkezi olma rolleri, önemlerini bir kat daha artırmaktadır.

İşte bu üniversite hastaneleri çalışanlarını tanımlayacak olursak; yıllardan beri devam eden iş yükü fazlalığına, takip ettikleri hastaların uzun tedavi süresine, riskli hasta grubundaki hastaların çokluğuna ve kendilerine bulaşma riskine aldırmadan çalışan fedakȃr insanlar topluluğu olduğunu söyleyebiliriz. Yeri gelmişken Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma merkezinde Kırım Kongolu Kanamalı Ateşi hastalarından bulaşan virüsle 13 Haziran 2009 günü aramızdan ayrılan; ailelerini ve bütün mesai arkadaşlarını yasa boğan ATT Kübra Yazım ve 22 Eylül 2012’de kaybettiğimiz Dr. Mustafa Bilgiç’i de rahmetle anıyoruz. Bu tür hadiselerin hiçbir sağlık çalışanının başına gelmemesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz.

Bu gibi büyük risklerin yanında üniversite hastanelerindeki sağlık çalışanlarının sorunlarını sıralayacak olursak;

1- Üniversitelerde ve Sağlık Bakanlığına bağlı ‘Tıpta Uzmanlık Eğitimi’ veren hastanelerdeki asistan hekimlerin günden güne azalan sayılarından dolayı iş yükleri artmış, buna karşılık aldıkları ek ödemeler gülünç rakamlara gerilemiştir. Bu minvalde İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile Katip Çelebi Üniversitesi Hastanesindeki Asistan Hekimlerin aldıkları eylem kararını Eksen Sağlık Bir-Sen ailesi olarak sonuna kadar destekliyor ve bu sorunun bir an önce çözüme kavuşturulmasını istiyoruz.

2- Üniversite hastanelerinde çalışan personele yapılması gereken ek ödeme miktarları, diğer sağlık kurumlarına göre çok düşük kalmakta ya da hiç ödeme yapılmamaktadır. Örneğin, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi 2013 yılının neredeyse yarısında çalışanlarına ek ödeme yapmamıştır.

3- Yüksek Öğretim Kurumlarında Döner Sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin dağıtılmasında uygulanacak usul ve esaslara ilişkin yönetmelik, özellik arz eden birimlerin belirlenmesini üniversite yönetim kurullarının inisiyatifine bırakmaktadır. Bundan dolayı birçok üniversite maalesef, ‘Yoğun Bakım, Acil, Hemodiyaliz’ gibi bölümleri bu kapsamın dışında tutmuştur.

‘Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumuna Bağlı Sağlık Tesislerinde Görevli Personele Ek Ödeme Yapılmasına Dair’ yönetmelikte ise, özellik arz eden birimlerin adı konulmuş ve oranları açıkça belirtilmiştir. Birçok üniversite hastanesinde, ‘Yoğun Bakım, Acil ve özellik arz eden diğer birimler’ bu kapsama alınmadığı için bu bölümlerde çalışan arkadaşlarımız aynı şehirdeki il ve ilçe devlet hastanelerindeki meslektaşlarından daha fazla emek harcadıkları halde onların aldığı ek ödemenin yarısını bile alamamaktadırlar. Aynı durum bütün bölümleri ve unvan olarak aynı işi yapan arkadaşlarımızı karşılaştırdığımızda karşımıza çıkmaktadır. Ortada ciddi bir adaletsizlik olduğu çok açıktır.

Üstelik sorun bunlarla da kalmamaktadır. Öyle ki, kamu hastaneleri kurumuna bağlı özellik arz eden birimlerde çalışan, genel idari hizmetler sınıfı; teknik hizmetler sınıfı ve yardımcı hizmetler sınıfı personeli ek ödeme alırken üniversite hastanelerinde ‘ ameliyathane ve diğer özellik arz eden birimlerde’ çalışanlar ise bu haktan yararlanamamaktadır.

Bütün bunların ışığında, üniversite hastaneleri çalışanları olarak bizler ‘Anayasanın eşitlik ilkesine’ aykırı olan bu iki yönetmeliğin Türkiye Kamu Hastaneler Birliğine ait olan yönetmelikteki gibi özellik arz eden birimlerin yönetmelikte tanımlandığı şekliyle tanınıp uygulanmasını ve kişilerin tercihlerine bırakılmaması gerektiğini düşünüyoruz.

4- Üniversitelerde çalışan farklı kadrolardaki arkadaşlarımız yıllardır görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavı beklemektedirler. Arkadaşlarımızın taleplerinin karşılanması hususunda üniversite yönetimlerinin gerekli hassasiyeti göstereceğine inanıyoruz.

5- Tüm sağlık çalışanlarının ‘döner sermaye sabit ödeme gelirlerinin’ emekliliğe yansıtılmasını istiyoruz.

6- Ölüm dahil her türlü riskle karşı karşıya kalan sağlık çalışanları için yıpranma payı verilmesini istiyoruz.

7- Ameliyathane çalışanlarının radyasyona maruz kalma riskini azaltmak için fiziki şartların düzeltilmesini, sürekli radyasyona maruz kalan odalarda çalışan personelinde bu konuyla alakalı bütün kanuni haklardan yararlandırılmasını istiyoruz.

8- Özveriyle çalışan arkadaşlarımız işe geliş ve gidişlerde servislerdeki doluluk oranlarından dolayı mağduriyet yaşamaktadırlar. Servislerin ayakta yolcu almadan ve tek bir güzergȃh yerine yeni açılan bulvarları da kullanmaları durumunda tüm çalışanlar için daha adil bir hizmet dağılımı olacağına inanıyoruz.

9- Tüm üniversite hastanelerinde çıkan yemeklerin kalite ve lezzet bakımından yenilebilecek seviyeye çıkarılmasını istiyoruz.

            Velhasıl, sağlıklarını bizlere emanet eden insanlar için, hem daha sağlıklı bir ortam ve ruh halinde, hem de daha sağlıklı bir bedenle çalışmamız en nihayetinde bizim ve tüm vatandaşlarımızın faydasına olacaktır.  

                                 

Yusuf ÇAKIR

EKSEN SAĞLIK BİRSEN TEMSİLCİSİ

 Okunma Sayısı : 21567         24 Şubat 2014

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 107522

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.