15 Temmuz’da demokrasiye ve iradesine sahip çıkan Türk Milleti, hainlerin kırk yıl boyunca ilmek ilmek işleyip, sinsice ve kalleşçe kurguladıkları ihanet girişimini dört saatte boşa çıkararak tarih yazdı.

Ülkemizi, milletimizi yok edip, paramparça etmeyi, sokakları kan gölüne çevirmeyi, iç savaş çıkarıp, milletimizi bir daha bir araya gelemeyecek şekilde bölmeyi hedefleyen hain girişime bu millet tek yumruk olarak karşılık vermiş "bu vatan bizim" demiştir. Kendisini korumakla görevlendirdiği ve her türlü silah teçhizat ve mühimmatı emanet ettiği peygamber ocağına sinsice sızan ve milletin sunduğu bütün imkânları, milleti öldürmek için kullanan insanlıktan çıkmış, dünyanın en tehlikeli terör örgütünün işgal girişimini yine milletin azim ve kararlığı sayesinde mümkün olan en az kayıpla atlatmış bulunuyoruz.

Nitekim bu ihanet şebekesinin, asla bu toprakların çocukları olması mümkün olmayan insan müsveddelerinin, sinsice sızdıkları, devletin bütün kılcallarından ivedilikle temizlenerek, cerahatin bir an önce def edilmesi elzemdi. Bu sebeple Olağanüstü Hal ve kanun hükmünde kararnamelerle hızlı bir tasfiye ve temizlik süreci başladı. Bunu her vatansever gibi biz de memnuniyetle karşıladık.

Bugün gelinen noktada, çevremizde, basında ve sosyal medyada FETÖ/PDY ile mücadele mağdurlarının olduğu sıkça dile getirilmektedir. Bu dönemde görevden uzaklaştırma ve meslekten çıkarma gibi işlemlerin ayrıntılarını bizler bilmediğimiz için çok iddialı konuşmak belki şu an için yersiz olabilir. Fakat bu kadar feryadı da duymazdan gelmek vicdan sahibi kişiler için imkansızdır. Bu hain örgüte üyelik ve yardım yataklık yapanların kesinlikle en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini tekrar ederek, masum insanların da çok basit sebeplerle mağdur edilmesine de gönlümüzün razı olmayacağını belirtmek isteriz. Bu soruşturma ve kovuşturmalar somut bilgi ve belgenin yanında vicdani bir keyfiyetle yürütülmeli, çokça söylenen şekliyle kurunun yanında yaşlar da yakılmamalıdır ki, masumların da göz yaşı boşa akıtılmasın. En azından kendilerini savunma ve ifade edebilme imkanı verilmesi her bireyin hakkıdır diye düşünmekteyiz.

Devlet büyüklerimiz bu hususa dikkat edileceğini defaatle belirtmişler, kılı kırk yararak işlem tesis edileceğini her fırsatta dile getirmişlerdir. Fakat buna rağmen hatalı, acele ve hatta iftira yoluyla kasıtlı işlemler yapılmış olması da kuvvetle muhtemeldir. Bu işlemlerin mutlaka düzeltileceği hususuna inancımızın tam olmasıyla birlikte, bu mağduriyetlerin çok uzun sürmemesini temenni etmekteyiz.

Geleceğe güvenle bakmak için, milli birliğimizi zedelemeden, sağduyulu seslere kulak vererek, herkese lazım olan hak, hukuk ve adaletten ayrılmadan, hataları en aza indirerek, bu beladan bir an evvel kurtulup, enerjimizi asıl hedefimiz olan muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için harcamalıyız.

Evet olağanüstü bir dönemden geçmekteyiz. Olağanüstü kararlar almak zorundayız. Eksen Sağlık-Bir-Sen  olarak düzenin en kısa zamanda olağan seyrine girmesini temenni etmekle birlikte soruşturmalarda azami hassasiyet gösterilmesi gerektiğini de tekrar tekrar vurgulamak isteriz.

Allah hepimizi mazlumun ahını almaktan korusun.

Eksen Sağlık Bir Sen Genel Merkez