Ankara İl İstişare ve Üye Bilgilendirme Toplantısı, EKSEN Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Aytekin Güçlü, EKSEN Sağlık Bir Sen Genel Başkanı Arif Yaşar ve Genel Başkan Yardımcıları Abdurahman Erul, Yaşar Aşkın, Elif Tuna Ankara İl Temsilcimiz Yavuz Tüysüz, İşyeri temsilcilerimiz, Üyelerimiz ve davetlilerin katılımları ile gerçekleştirildi. Programda konuşma yapan EKSEN Sağlık Bir Sen Genel Başkanı Arif Yaşar; “Örgütler insanların çeşitli nitelikteki ihtiyaçlarını temin ederler. Bundan dolayı insanlar var oldukça etrafları örgütlerle çevrilmeye devam edecektir. Örgütlerin hayat bulmasındaki en genel şartların başında karşılıklı yardımlaşma ve güç birliği yapma isteği gelmektedir. İnsanlar tek başlarına gerçekleştiremedikleri işlerini, özlemlerini ve ideallerini diğer insanlarla güç birliğine giderek gerçekleştirirler. Biz örgütleri siyasi ve sivil olarak iki ana başlıkta ele alacak olursak bu unsurları bir birinden ayıran çizgilerin varlığından söz etmek mümkün olacaktır. Bizim sendikacılığa başlama nedenlerimizden biri Allah Resulünün “İnsanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir “ hadisi şerifleri, bir diğeri ise Hz. Ali (Ra) nin “Haksızlık karşısında eyilmeyiniz. Zira hakkınızla birlikte şerefinizide kaybedersiniz” söylemidir. Biz sendikal harekete öyle hemen bir gün hafta veya bir ayda karar vermedik. İçerisinde yeraldığımız unsurların bizi ne kadar temsil ettiği sorularıyla boğuştuk bir müddet ve sonra ortaya çıkan sonuçları tek tek derleyerek 1 yıldan fazla süren bir değerlendirme istişare ve altyapı çalışması yürüttük. Kısaca söz etmek gerekirse EKSEN SAĞLIK BİR SEN 03 Hizmet kolunda kurulan 30. Sendikadır. Geriye kalan ve bizden sonra kurulan sendikaları inceleyecek olursanız temelde yatan sınıflı toplum ve sınıflı mücadele gibi ithal söylemlere dayalı çıkış noktaları olduğu sonucuna varacaksınızdır. Eksen özelde üyelerin ekonomik ve sosyal hakları ile genelde toplumun ekonomik sosyal ve kültürel çıkarlarını bir potada eriterek “milli sivil katılımcı ve manevi değerlere bağlı ilkeli ve seviyeli bir anlayışın ürünüdür. Milli derken; biz Türkiye’nin tarihi süreç boyunca sınıflı toplum olabildiğine inanmıyoruz. Sanayi devrimi yaşamamış toplumlarda sınıflı toplum altınının oluşmaı da beklenemez. Bizim geçmişimizde Selçukludan Osmanlıya miras kalan ve Osmanlıda en üst düzeyine ulaşan ahilik ve İslam Coğrafyasında peygamberimiz döneminde hılful fıdul erdemlıler birliği gibi sivil dayanışma organizasyonları varken ve bunlar bizim kültürümüzü yansıtırken bizim Avrupa dan bir modeli örnek almamız abesle iştigaldir diye düşünüyoruz. Sivil derken; malumunuz 1929 büyük bunalım sonucu sendikalar İngiltere’de ortaya çıktığında siyasi unsurları oluşturmayı başarabilmiştir. Bizde ise siyasi unsurlar sendikaları oluşturmuştur. Bizim bu anlayışı benimsememiz na mümkündür. Bu manada eksen sağlık bir sen hiçbir siyasi partinin ön yada arka bahçesi olmayacaktır. Katılımcı derken ; mücadelenin yürümesi için hiyerarşik ağlar kuran sivil toplum örgütleri aksine üyesini yönetime ve her aşamasına dahil eden bir anlayışı benimsemekteyiz. Manevi değerlere bağlı derken; dünyada kabul görmüş dört büyük kutsal kitabın temelinde yatan unsur adalettir. Adaleti manevi değerlerimizin merkezi kabul ediyoruz. EKSEN’in amacı, insan haklarına saygılı, her bireyin özgür olarak kendini ifade edebileceği, tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkan, insanlar arasında fikir, düşünce ayrımı yapmadan onları saygıdeğer birer birey olarak kabul eden, ülke kalkınmasında sivilleşmenin önemine inanan, ülke insanına düşünce ufku açmayı amaçlayan, ülke kaynaklarının herkes tarafından adilce kullanılabileceği, inançların baskıya uğramadan ifade edilebileceği, külfetin ve nimetlerin eşit bir şekilde paylaşılacağı, tarihiyle barışık, insanların vatandaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü, huzurlu ve büyük bir Türkiye hayalini gerçekleştirmektir. Peki Sağlıkta bu kadar sendika varken neden EKSEN 1980 yılından bu yana gerek Türkiye’de gerekse tüm dünyada sağlığa yaklaşımın temel nirengi noktasını “maliyet” oluşturmaktadır. Sağlığı kaba bir maliyet ekseninde ele alan bu yaklaşım sağlık hizmetlerinin metalaşmasına yol açmıştır. Bu süreç ve yaklaşımlar doğrultusunda sağlık profesyonellerinin kazanç eksenli bir transformasyona uğradığı deneyimlerle sabittir. Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle oluşturulan neo liberal sağlık politikaları, Küresel güçlerin kontrolü altında bulunan Dünya Bankası ve IMF gibi dış aktörlerin dayatmaları ile hazırlanan , 1996-2000 yıllarını kapsayan 7.Beş 5 yıllık kalkınma planında yer almış ve hemen hemen sağlıkta dönüşüm programında, bugün varılan hedeflerin tamamına değinilmiştir. 1- Eşitsizliği giderecek iddiası ile sosyal güvenliğin tek çatıda toplanması, 2- Maliyet etkililik, etkinliği sağlama iddası ile hizmeti sunan ile finanse edenin ayrılması, 3- Kamu verimsizdir iddası ile mülkiyet ve hizmet sunumunda özelleştirme, 4- Sağlık bakanlığının karar verici konumundan düzenleyici konuma çekilmesi, 5- Hekim seçme özgürlüğü iddası ile aile hekimliği uygulaması, 6- Gereksiz başvuruları sözde engellemek adına katkı ve katılım payı uygulaması vb… 2003 yılında çıkarılan 4924 sayılı yasa ile sözde eleman temininde güçlük çekilen yerlerdeki ihtiyacı karşılamak adına düzenleme yapılmıştır. Bu masumane gibi gözüken kanunun 11. Maddesi 1965 tarih ve 657 sayılı kanun ile ilintilidir ilgili yere işlenmiştir der. 657 sayılı dmk nın 36. Maddesi 3. Paragrafta sağlık hizmetleri sınıfının tanımlandığı satırlar arasında 2003 tarih ve 4924 sayılı yasanın 11. Maddesi ile eleman temininde güçlük çekilen yerlerdeki ihtiyacı karşılamak üzere usul ve esasları bakanlıkça belirlenmek ve masrafları döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere hizmet satın alma yoluyla gördürülür denmektedir. Son olarak 1982 tarihli bakanlar kurulu kararıyla 1983 te resmi gazetede yayımlanan yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliğinin Madde 134 – Hemşire yardımcıları, hemşirelerin bilfiil yardımcısı olarak onların emir ve direktiflerine göre çalışan sağlık meslek okulu mezunu yardımcı sağlık personelidir. Gerektiğinde bunlara doğrudan doğruya hemşirelerin görevleri de gördürülebilir. Hemşire yardımcıları da yiyecekleri ve yatacak yerleri bakımından hemşireler gibi işlem görürler. 1980 lerden itibaren sistematik bir biçimde kanuni yapısı hazırlanan sağlık da dönüşümün ileride getireceği sonuçlara örnek teşkil etmek adına servislerin aile hekimliğinde olduğu gibi bir sistemle yönetilmesinin önünde bi engel yoktur. Komplo teorisyeni gibi konuşuyor olmak istemem neden olmasın ucuz iş gücü içinde her şart hazır değilmidir. İşte burada kısaca değindiğim bu hususlar için sayfalarca kitap yazmak mümkündür. Sağlıkta şiddet konusuna burada hiç değinmek istememiştim, fakat dün Samsun Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Kamil Furtun hastanede uğradığı menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetti. Yaşamını yitiren doktor arkadaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz. Bunlarla şimdi mücadele etmezsek yarın çok geç kalmış olabiliriz. Bu sebeple sizlerden desteklerinizi bekliyoruz. Ve şimdide sizlere Ankara İl temsilcimiz sayın Yavuz Tüysüz Beyi takdim ederken, bu kutlu mücadelemizde Yüce Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum, Allaha emanet olunuz. Saygılarımla …” dedi.
Ankara İl İstişare ve Üye Bilgilendirme Toplantısı, EKSEN Eğitimci Kamu Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Aytekin Güçlü, EKSEN Sağlık Bir Sen Genel Başkanı Arif Yaşar ve Genel Başkan Yardımcıları Abdurahman Erul, Yaşar Aşkın, Elif Tuna Ankara İl Temsilcimiz Yavuz Tüysüz, İşyeri temsilcilerimiz, Üyelerimiz ve davetlilerin katılımları ile gerçekleştirildi.
Programda konuşma yapan EKSEN Sağlık Bir Sen Genel Başkanı Arif Yaşar;
“Örgütler insanların çeşitli nitelikteki ihtiyaçlarını temin ederler. Bundan dolayı insanlar var oldukça etrafları örgütlerle çevrilmeye devam edecektir. Örgütlerin hayat bulmasındaki en genel şartların başında karşılıklı yardımlaşma ve güç birliği yapma isteği gelmektedir. İnsanlar tek başlarına gerçekleştiremedikleri işlerini, özlemlerini ve ideallerini diğer insanlarla güç birliğine giderek gerçekleştirirler. Biz örgütleri siyasi ve sivil olarak iki ana başlıkta ele alacak olursak bu unsurları bir birinden ayıran çizgilerin varlığından söz etmek mümkün olacaktır.
Bizim sendikacılığa başlama nedenlerimizden biri Allah Resulünün “İnsanların en hayırlısı insanlara hizmet edendir “ hadisi şerifleri, bir diğeri ise Hz. Ali (Ra) nin “Haksızlık karşısında eyilmeyiniz. Zira hakkınızla birlikte şerefinizide kaybedersiniz” söylemidir.
Biz sendikal harekete öyle hemen bir gün hafta veya bir ayda karar vermedik. İçerisinde yeraldığımız unsurların bizi ne kadar temsil ettiği sorularıyla boğuştuk bir müddet ve sonra ortaya çıkan sonuçları tek tek derleyerek 1 yıldan fazla süren bir değerlendirme istişare ve altyapı çalışması yürüttük.
Kısaca söz etmek gerekirse EKSEN SAĞLIK BİR SEN 03 Hizmet kolunda kurulan 30. Sendikadır. Geriye kalan ve bizden sonra kurulan sendikaları inceleyecek olursanız temelde yatan sınıflı toplum ve sınıflı mücadele gibi ithal söylemlere dayalı çıkış noktaları olduğu sonucuna varacaksınızdır.
Eksen özelde üyelerin ekonomik ve sosyal hakları ile genelde toplumun ekonomik sosyal ve kültürel çıkarlarını bir potada eriterek “milli sivil katılımcı ve manevi değerlere bağlı ilkeli ve seviyeli bir anlayışın ürünüdür.
Milli derken; biz Türkiye’nin tarihi süreç boyunca sınıflı toplum olabildiğine inanmıyoruz. Sanayi devrimi yaşamamış toplumlarda sınıflı toplum altınının oluşmaı da beklenemez. Bizim geçmişimizde Selçukludan Osmanlıya miras kalan ve Osmanlıda en üst düzeyine ulaşan ahilik ve İslam Coğrafyasında peygamberimiz döneminde hılful fıdul erdemlıler birliği gibi sivil dayanışma organizasyonları varken ve bunlar bizim kültürümüzü yansıtırken bizim Avrupa dan bir modeli örnek almamız abesle iştigaldir diye düşünüyoruz.
Sivil derken; malumunuz 1929 büyük bunalım sonucu sendikalar İngiltere’de ortaya çıktığında siyasi unsurları oluşturmayı başarabilmiştir. Bizde ise siyasi unsurlar sendikaları oluşturmuştur. Bizim bu anlayışı benimsememiz na mümkündür. Bu manada eksen sağlık bir sen hiçbir siyasi partinin ön yada arka bahçesi olmayacaktır.
Katılımcı derken ; mücadelenin yürümesi için hiyerarşik ağlar kuran sivil toplum örgütleri aksine üyesini yönetime ve her aşamasına dahil eden bir anlayışı benimsemekteyiz.
Manevi değerlere bağlı derken; dünyada kabul görmüş dört büyük kutsal kitabın temelinde yatan unsur adalettir. Adaleti manevi değerlerimizin merkezi kabul ediyoruz.
EKSEN’in amacı, insan haklarına saygılı, her bireyin özgür olarak kendini ifade edebileceği, tarihi ve kültürel değerlerimize sahip çıkan, insanlar arasında fikir, düşünce ayrımı yapmadan onları saygıdeğer birer birey olarak kabul eden, ülke kalkınmasında sivilleşmenin önemine inanan, ülke insanına düşünce ufku açmayı amaçlayan, ülke kaynaklarının herkes tarafından adilce kullanılabileceği, inançların baskıya uğramadan ifade edilebileceği, külfetin ve nimetlerin eşit bir şekilde paylaşılacağı, tarihiyle barışık, insanların vatandaşı olmaktan gurur duyacakları güçlü, huzurlu ve büyük bir Türkiye hayalini gerçekleştirmektir.
Peki Sağlıkta bu kadar sendika varken neden EKSEN
1980 yılından bu yana gerek Türkiye’de gerekse tüm dünyada sağlığa yaklaşımın temel nirengi noktasını “maliyet” oluşturmaktadır. Sağlığı kaba bir maliyet ekseninde ele alan bu yaklaşım sağlık hizmetlerinin metalaşmasına yol açmıştır. Bu süreç ve yaklaşımlar doğrultusunda sağlık profesyonellerinin kazanç eksenli bir transformasyona uğradığı deneyimlerle sabittir.
Sağlıkta dönüşüm programı nedeniyle oluşturulan neo liberal sağlık politikaları, Küresel güçlerin kontrolü altında bulunan Dünya Bankası ve IMF gibi dış aktörlerin dayatmaları ile hazırlanan , 1996-2000 yıllarını kapsayan 7.Beş 5 yıllık kalkınma planında yer almış ve hemen hemen sağlıkta dönüşüm programında, bugün varılan hedeflerin tamamına değinilmiştir.
1- Eşitsizliği giderecek iddiası ile sosyal güvenliğin tek çatıda toplanması,
2- Maliyet etkililik, etkinliği sağlama iddası ile hizmeti sunan ile finanse edenin ayrılması,
3- Kamu verimsizdir iddası ile mülkiyet ve hizmet sunumunda özelleştirme,
4- Sağlık bakanlığının karar verici konumundan düzenleyici konuma çekilmesi,
5- Hekim seçme özgürlüğü iddası ile aile hekimliği uygulaması,
6- Gereksiz başvuruları sözde engellemek adına katkı ve katılım payı uygulaması vb…
2003 yılında çıkarılan 4924 sayılı yasa ile sözde eleman temininde güçlük çekilen yerlerdeki ihtiyacı karşılamak adına düzenleme yapılmıştır. Bu masumane gibi gözüken kanunun 11. Maddesi 1965 tarih ve 657 sayılı kanun ile ilintilidir ilgili yere işlenmiştir der. 657 sayılı dmk nın 36. Maddesi 3. Paragrafta sağlık hizmetleri sınıfının tanımlandığı satırlar arasında 2003 tarih ve 4924 sayılı yasanın 11. Maddesi ile eleman temininde güçlük çekilen yerlerdeki ihtiyacı karşılamak üzere usul ve esasları bakanlıkça belirlenmek ve masrafları döner sermaye gelirlerinden ödenmek üzere hizmet satın alma yoluyla gördürülür denmektedir.
Son olarak 1982 tarihli bakanlar kurulu kararıyla 1983 te resmi gazetede yayımlanan yataklı tedavi kurumları işletme yönetmeliğinin Madde 134 – Hemşire yardımcıları, hemşirelerin bilfiil yardımcısı olarak onların emir ve direktiflerine göre çalışan sağlık meslek okulu mezunu yardımcı sağlık personelidir. Gerektiğinde bunlara doğrudan doğruya hemşirelerin görevleri de gördürülebilir. Hemşire yardımcıları da yiyecekleri ve yatacak yerleri bakımından hemşireler gibi işlem görürler.
1980 lerden itibaren sistematik bir biçimde kanuni yapısı hazırlanan sağlık da dönüşümün ileride getireceği sonuçlara örnek teşkil etmek adına servislerin aile hekimliğinde olduğu gibi bir sistemle yönetilmesinin önünde bi engel yoktur. Komplo teorisyeni gibi konuşuyor olmak istemem neden olmasın ucuz iş gücü içinde her şart hazır değilmidir.
İşte burada kısaca değindiğim bu hususlar için sayfalarca kitap yazmak mümkündür.
Sağlıkta şiddet konusuna burada hiç değinmek istememiştim, fakat dün Samsun Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde görev yapan Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Kamil Furtun hastanede uğradığı menfur bir saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Yaşamını yitiren doktor arkadaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına, sevenlerine ve tüm sağlık camiasına başsağlığı diliyoruz.
Bunlarla şimdi mücadele etmezsek yarın çok geç kalmış olabiliriz. Bu sebeple sizlerden desteklerinizi bekliyoruz. Ve şimdide sizlere Ankara İl temsilcimiz sayın Yavuz Tüysüz Beyi takdim ederken, bu kutlu mücadelemizde Yüce Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum, Allaha emanet olunuz. Saygılarımla …” dedi.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 137155
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.