İş Yükü Çok Personel Sayısı Az Sağlıkçılar Yıpranıyor

HAKKIMIZDA / GENEL MERKEZ HABERLERİ

Hastanelerdeki personel eksikliğinin, hastaların tedavisini olumsuz etkilediği herkesçe malumdur. Özellikle hemşire kadrosunun yetersizliği hemen her hastanenin kronik sorunlarından biri haline gelmiştir. Ekonomik sebeplerle sınırlı sayıda atama yapılması, devamlı yeni klinikler açılması, hastanelerin genişletilmesi, yeni hastaneler açılması gibi nedenlerle hemşire açığı daha da derinleşmektedir. Bu durumdan bütün hastane yöneticileri ve çalışanları sürekli yakınmaktadır. Fakat bu durumdan en çok etkilenen hemşireler ve hastalar olmaktadır. Sağlık sisteminin bel kemiği hemşireler daha çok yıpranıp, yorulurken, bu durum vatandaşa niteliksiz ve niceliksiz sağlık ve hemşirelik bakımı şeklinde yansımaktadır.

Ülkenin sağlığından sorumlu en üst makam olan sağlık bakanlığı, bu sorumluluğu gereği, ülkenin bölgesel sağlık gereksinimlerini, yaşam koşullarını dikkate alarak, bunlara uygun sağlık hizmeti ve gerekli mekan, ekipman ve personel planlamasını yapmakla yükümlüdür.

Kervan yolda dizilir mantığıyla, personel planlaması yapılmadan, milyarlar harcayarak, alelacele hizmete açılan sağlık kurumlarından maalesef beklenen verimin alınması mümkün değildir. Zira sağlık hizmetlerinin en önemli unsuru insandır. Personel planlamasını ve yeterli istihdamı sağlamadan başarıya ulaşmak mümkün değildir.

Ülkemizin hemen her yerinde personel sıkıntısı mevcuttur, fakat  özellikle hemşire yetersizliği had safhadadır. Hemşire arkadaşlarımız hizmetin aksamaması için, her türlü fedakarlığı yaparak, geceyi gündüze katarak çalışmaktadırlar. Fakat bunun karşılığında yorgunluk, tükenmişlik, depresyon gibi sıkıntılarla mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar. Bu durum karşısında gerekli tepkiyi vermediklerinden, yönetimler de sıkıntıyı bilmelerine rağmen gerekli adımları atmamaktadırlar. Hemşirelerin sesini duyurmaları için ne yapmaları beklenmektedir. Sağlık personelinin yarısından fazlası depresyondadır. Çeşitli sağlık sorunlarıyla boğuşmaktadır. Fakat sorunlarını ne dinleyen ne de merak eden vardır. Zaten personele verilen önem, yeni yapılan hastanelerde, personele tuvalet bile yapılmamasından anlaşılmaktadır. Yeni yapılarda fiziksel ortamlar, çalışanların fiziksel ve sosyal ihtiyaçları hiç düşünülmeden sadece ticari amaçlı yapılmaktadır. Sağlık personeli bunları elbette görmektedir. Sessiz kalmaları her şeyi sineye çekecekleri  anlamına gelmemelidir. Unutulmamalıdır ki bütün bir sağlık sisteminin başarısı bu insanların mutlu ve huzurlu bir ortamda çalışmaları ve layık oldukları imkanların sağlanmasına bağlıdır. Sistemin başarısı personelin mutluluğuyla doğru orantılıdır.

Hasılı kelam sağlık personeli yıpranmaktadır. Gece gündüz çalışıp, sadece gündüzleri çalışıyormuş gibi ücretlendirilmesi ve gündüzleri mesai yapan mesleklerle bir tutulması sağlıkçılara en büyük haksızlıktır. Bir gece nöbeti tutan personel tam iki gün sosyal yaşamdan uzaklaşmış oluyor ve nöbet sonrası en az bir gün de toparlanması mümkün olabiliyor. Beden ve zihin yorgunluğunun yanında, çoluk çocuğuyla, eşiyle dostuyla ilişkileri ve iletişimi ciddi zarar görüyor. Ayda sekiz, on nöbet tutan bir hemşire hayatını tamamen işine adamış oluyor. Bu insanlar yıpranmıyorsa acaba kim yıpranıyor merak ediyoruz. Bize söz veren sayın Cumhurbaşkanı'mıza, hükümete, Sağlık Bakanlığı'na, Maliye Bakanlığı'na sesleniyoruz. Bu feryadı duyun artık. Kimseden bizi anlamasını beklemiyoruz. Bizi ancak nöbet tutan bir hemşire anlayabilir. Fakat en azından  anlamaya çalışmalarını rica ediyoruz. Fiili hizmet zammı verilse dahi sorunlarımıza çözüm olmayacaktır. Fakat en azından sağlık camiasına bir moral ve şevk getireceği de muhakkaktır. Bizleri düşündüğünüzü ve önemsediğinizi düşünmemiz açısından önemlidir. Yıpranma payının yanında ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması bizim için hayati öneme haizdir. Bunun da dikkate alınması bu camianın olmazsa olmazlarındandır. Zira zaten zor olan emeklilik yaşına gelenlerimiz, geçim kaygısı nedeniyle emekli olamamaktadır.

Eksen Sağlık-Bir-Sen, başı dik, onurlu duruşuyla, sadece haktan aldığı güçle, sağlık çalışanlarının haklarını savunma, sorunlarını dile getirme ve mümkün olan en iyi imkanların sağlanması için mücadelesine devam edecektir. Bunun yanında, milli bir sendika ve bu toprakların çocukları olarak, devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü korumak adına, aziz milletimizin kahraman evlatlarıyla birlikte, bizi biz yapan değerlerimizi korumak adına, bu millete düşmanlık eden içerideki hainler ve dışarıdaki alçaklarla sonuna kadar savaşacağımızın da bilinmesini isteriz. 


Arif Yaşar
Genel Başkan

 Okunma Sayısı : 2836         10 Şubat 2017

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 828418

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.