Türk milletinin,  bütün emperyalist güçlere ve onların taşeron  tetikçilerine karşı vermiş olduğu eşsiz bağımsızlık mücadelesini en iyi şekilde ifade eden İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 95. yıl dönümünü  idrak etmekteyiz.

Anadolu’nun birçok şehri işgal altındayken, birileri Amerikan mandasını gündeme getirirken, millet ekonomik yönden bitkin bir haldeyken İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy, bayrağımıza:

Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak
O benimdir, o benim milletimindir ancak

Diyerek son nefes, son nefere kadar mücadele edeceğimizi ifade etmiştir. Bağımsızlık ve istiklal aşkımızı ifade ederken de:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Mısralarıyla, bu milletin tarihinin hiç döneminde zulme ve esarete boyun eğmeyeceğini ifade etmiştir. Birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde Mehmet Akif Ersoy’un ölmeden önceki şu sözünün asla unutulmamasını istiyoruz: “Allah bu milleti bir daha İstiklal Marşı yazmak zorunda bırakmasın.”

Eksen Sağlık Bir Sen olarak bu vatan için şehit düşen bütün kahramanlarımız rahmet ve minnetle anarken yüreğinde Allah aşkından, vatan ve millet aşkından kocaman bir yanardağ barındıran Koca Akif, Türk bayrağı dalgalandıkça, bu millet var oldukça asla unutulmayacaksın, her zaman kalbimizde yaşayacaksın. Ruhun şad, mekanın cennet, güllerin ve gönüllerin efendisi, iki cihan güneşimiz, liderim, önderim, peygamberim Hz. Muhammed (S.A.V.) komşun olsun.