Sağlıkta Şiddetin Ceza Hukukunda ki Yeri Ayrı Değerlendirilmelidir.

Son yıllarda yaşadığımız toplumda şiddet içeren olaylar giderek yaygınlaşmaktadır. Toplumda yaygınlaşma eğilimi gösteren şiddet eylemleri sağlık kurumlarını da ciddi biçimde etkilemekte ve çalışanların tükenmişliğine ve verimsizliğine neden olmaktadır. Yaş, cinsiyet, ırk, din, dil, eğitim düzeyi ayırt etmeksizin toplumdaki bütün bireyleri etkileyen şiddet, giderek günlük yaşamımızın bir parçası haline gelmekte ve sağlık çalışanları için önemli bir sorun olmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Uluslararası Hemşireler Birliği (ICN)’ nin  “Sağlık Sektöründe İş Yeri Şiddeti ” başlıklı ortak raporuna göre sağlık çalışanlarının %50’sin den fazlası mesleklerini uyguladıkları herhangi bir zamanda şiddete maruz kaldıklarını bildirmektedir. Sağlık alanında hizmet verenler diğer iş alanlarında çalışanlara göre 16 kez daha fazla saldırıya uğramaktadır.

Sağlık kurumlarının 24 saat kesintisiz hizmet vermesi, stresli hasta yakınlarının olması, hastaların uzun süre beklemesi ve bakım hizmetlerinden yeterince yararlanamaması gibi durumlar sebebiyle şiddet olaylarını etkilemektedir. Ayrıca işlerin yoğun fakat personel sayısının az olması, aşırı kalabalık ortamda çalışma, tek başına çalışma, şiddetle baş etme konusunda çalışanın eğitim yetersizliği, yeterli sayıda güvenlik elemanının olmaması, şiddete karşı yasalarda bir sınırlamanın olmaması şiddet riskini arttıran faktörler arasındadır.

Sağlık sektöründe; özelleştirmelerin ve sağlıkta dönüşüm programlarının sağlık hakkına ulaşımda zorluklara neden olması, yeşil kartların iptal edilmesi, muayene ve ilaç katkı paylarındaki fiyat artışı, yetkilerin dağıtılması gibi politikalar düzenlenmiştir. Uygulanan bu politikalar sağlık çalışanlarının istihdam koşullarını ve çalışma ortamının niteliğini kötüleştirmiş ve iş yüklerini arttırmıştır. Yoğun çalışma süreleri sağlık çalışanlarının enerjilerini tüketmekte, stresli ve gergin olmalarına yol açmaktadır. İnsanlarla empati kurabilme ve hoşgörülü davranabilme becerilerini kaybetmişlerdir. Bu durum, sağlık çalışanlarının saldırgan davranışları gerçekleştireceklere yönelik, önleme noktasında sergileyebilecekleri iletişim becerilerinin kaybolmasına neden olmaktadır.

Sağlık çalışanlarına şiddeti önleme amacıyla; 14.05.2012 tarihli 6665 sayılı Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına Dair Genelge, 28.04.2012 tarihli 28277 sayılı Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Yönetmeliği, 06.04.2011 tarihli 27897 sayılı Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına Dair Yönetmelik ve Beyaz Kod sistemi gibi yasal düzenlemeler getirilse dahi bunların hiç biri sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçememiştir. Hala sağlık çalışanlarına yönelik şiddet TCK’ nın ;

MADDE 86/3. Kasten yaralama suçu, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenirse, şikâyet aranmaz, ceza yarı oranında artar.

MADDE 125/3, MADDE 131/1.  Hakaret suçu, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenirse, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. Soruşturulması ve kovuşturulması için şikâyet şartı aranmaz.

MADDE 280. Sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi.

MADDE 281. Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme.

Maddeleri kapsamında değerlendirilmektedir.

MADDE 47 – 3359 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

“EK MADDE 12 – Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni varsayılan suçlardandır.

Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel, bu görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır.”

Eksen Sağlık Bir Sen olarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin ceza hukukundaki yerinin ayrı değerlendirilmesi gerekliliğini savunmaktayız. Yer, zaman, mekân kavramı gütmeden, hasta sağlığı için fedakarca hizmet veren sağlık çalışanlarının vatandaşlarımız için canla başla çalışırken kendi can güvenlikleri için de endişe ederek, panik halinde çalışmalarının kutsal mesleklerini yerine getiren bu kişilere layık olmadığını düşünüyoruz. ‘Şiddet olgusu nerede ve kime uygulanırsa uygulansın kesinlikle kabul edilemez.  Uygulandığı ve görüldüğü her yerde şiddete etkin bir biçimde karşı çıkmak insanlığın temel değerlerini korumak adına yaşamsal öneme sahiptir.’

Saygılarımla….

 

 EKSEN-Sağlık-Bir-Sen

Arif YAŞAR

Genel Başkan

 

 Okunma Sayısı : 2904         04 Şubat 2014

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 309140

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.