Eksen Sağlık Bir Sen olarak, tüm emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs “Emek ve Dayanışma Günü”nü kutluyoruz.

Emek kavramı modern dünyada suistimale uğrayan kavramların başında gelmektedir. Ne yazık ki ülkemizde de emek ve emekçi kavramına gösterilen yaklaşım, bu suistimal durumunun bizim içinde geçerli olduğunu göstermektedir. Bugün işçi memur ayrımı yapılmaksızın emeği ile geçinen büyük çoğunluk, insan gibi yaşama savaşı vermektedir. Belirli bir kademe altında bulunan memur ve işçilerim maaş ve özlük hakları ile ilgili karşımıza çıkan tablo iç karartıcıdır. Türkiye İstatistik Kurumunun verilerine göre hazırlanan istatistiklerde, 4 kişilik bir aile için ifade edilen yoksulluk sınırının 4 bin liranın üzerinde olduğu görüldüğünde, Türkiye'de çalışanların yüzde kaçının bu miktarda maaş aldığı sorusu akla gelmektedir. (Özellikle gençliğe yön veren eğitimci kadroların kazancı göz önünde bulundurulduğunda, “emek” kavramının nasıl suistimal edildiği görülmektedir)

Bu durum özel sektörde daha vahim bir noktadadır. Çalışanların ezici bir çoğunluğu yoksulluk sınırı altında kazanmakta, asgari ücret denen ahlaksız ücret ise çalışanı açlık sınırının da altında bir hayat sürmeye mahkum etmektedir.

Emekçi kesimin haklı talepleri, devletimizi idare eden makamlar ve iş verenler tarafından çoğu zaman görmezden gelinmektedir. Üstelik emek gibi kutsal bir kavram, belirli çevreler tarafından ideolojik bir şekilde değerlendirildiği için, emekçi kesim de hakkını yeteri kadar arayamamaktadır. İşçi ve memur sendikalarının içinde bulunduğu genel durum da ne yazık ki çoğu zaman iş verenin yüzünü güldüren sonuçlar doğurmaktadır.

Emeğin suistimalini önlemek için ilk olarak emek kavramına yönelik yaklaşımımızı değiştirmek zorundayız. Emek sadece belirli ideolojik çevrelerin sahiplendiği bir terim olmaktan çıkarılmalı, gerek İslam gerekse Türk ahlakında emeğin ne derece önemli olduğu kavranmalıdır. Bozkır Türk Töresinde köleliğe yer olmayışı, İslamla şereflenen Türklerin Ahilik gibi örgütlenmeler ile emeğin kutsallığını korumuş olmaları, kendi köklerimizde bu kavramın bir namusu ifade ettiğini bize kanıtlamaktadır. Her şeyden öte İslam'ın emek kavramına yaklaşımı ve Hz. Muhammed'in emek ile ilgili hadisleri Müslüman bir toplumda emeğin suistimal edilemeyeceğini göstermektedir.

Bugün işverenler, hangi ideolojik istikamette bulunurlarsa bulunsunlar tek bir noktada birleşmektedirler; Emeğin ve emekçinin suistimali! 1 Mayısı İşçi Bayramı olarak kabul edenler de, muhafazakar olduğu iddiası ile sermayesini genişletenler de, konu işçisinin özlük hakları olduğunda, kör-sağır ve dilsiz olmaktadır. Bu durum gösteriyor ki, insan neye inanırsa inansın ilk önce insan olmanın gerektirdiği ahlaka ve erdeme sahip olmalıdır.

Eksen Sağlık Bir-Sen olarak , sendikaların gerçekten çalışanların özlük haklarını savunduğu, emeğin bir namus olarak kabul edilip kıymet bulduğu, emekçinin yılın bir günü provakatif eylemlerin gölgesinde hatırlanmadığı, insanın modern köleliğin zincirlerinden kurtulup, insan gibi yaşayabildiği, kutlu yarınların hayalini kurmaktayız. Allah helal kazanç kavgasında olanların yardımcısı olsun!

EKSEN SAĞLIK BİR SEN GENEL MERKEZ